4-10 Ekim Dünya Uzay Haftası dolayısıyla yapılan derlemeye göre, Türkiye, son dönemde kara, hava ve denizde olduğu gibi uzayda da menfaatlerini korumak adına faaliyet alanını genişletiyor.
Uzay ve havacılık sektörü, Türkiye’ye kazandıracağı ekonomik faydanın yanında televizyon yayıncılığı, internet, telefon hizmetleri, optik ve radar görev yüklerine sahip uzay araçlarıyla yeryüzünün hassas bir şekilde izlenmesi, navigasyon uydularıyla akıllı ulaşım uygulamaları, şehircilik, tarım gibi alanlarda birçok hizmetin sağlanmasını mümkün hale getirerek katma değer yaratıyor.
Bu nedenle uzay stratejisinin verimli, güvenli ve sürdürülebilir şekilde gerçekleştirilmesi ülkeler için büyük önem arz ediyor.
Türkiye son yıllarda özellikle Milli Uzay Programı ve TEKNOFEST’ler kapsamında uzay, havacılık ve teknoloji alanında ivme yakaladı.
“Bir çocuk gelsin uçağa dokunsun” sloganıyla çıkılan yolda binlerce gencin bilimle buluşması ve bu alanda projeler geliştirerek Türkiye’nin uzay yolculuğunda basamak koyması sağlandı.
Bursa’daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), “Dünya Uzay Haftası’nın ulusal koordinatörü” seçildi.
Dünyada ün yapmış astronot ve kozmonotların katılımıyla Uzay Kaşifleri Derneğinin düzenlediği Gezegen Kongresi de Türkiye’de yapıldı. GUHEM’de eylül ayında 5 gün süren kongrede 70’i aşkın dünyaca ünlü astronot ağırlandı.
Türkiye Uzay Ajansı (TUA) da Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından 11 yıldır düzenlenen, dünya ve uzayda karşılaşılan zorluklara açık kaynaklı çözümler üretilerek problemlerin ortaklaşa çözülmesinin amaçlandığı Space Apps Challenge’ın (Uluslararası Uzay Uygulamaları Yarışması) bu yılki paydaşlarından biri oldu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, beraberlerindeki heyetle Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen dünyanın en büyük uzay organizasyonu “Uluslararası Uzay Kongresi”ne (IAC) katıldı.
Organizasyonu Türkiye’nin üstlenmesi halinde etkinliğin Antalya Diplomasi Forumu’nun düzenlendiği NEST Kongre Merkezi’nde yapılması planlanıyor.
Bu yıl gerçekleştirilmesi planlanan üçüncü Antalya Diplomasi Forumu’nda “Uzay Diplomasisi” başlığına da yer verilecek. Düzenlenecek panele, uzay alanında uluslararası konukların davet edilmesi öngörülüyor.
Türkiye’nin milli çıkarlarının uzayda da gözetilmesi doğrultusunda en önemli adımlardan biri 13 Aralık 2018’de atılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan politikalar doğrultusunda Milli Uzay Programı hazırlamak, uygulamak ve işbirlikleri arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere TUA kurulmuştu. Ardından 2021’de 10 yıllık Milli Uzay Programı tanıtıldı.
Aya ilk teması gerçekleştirmek, yeni nesil uydu geliştirme alanında dünyayla rekabet edebilecek ticari marka ortaya çıkarmak, Türkiye’ye ait bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirmek, uzaya erişimi sağlamak ve bir uzay limanı işletmesi kurmak, uzay havası ya da meteorolojisi olarak tabir edilen alana yatırım yaparak uzaydaki yetkinliği artırmak, Türkiye’yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri seviyeye taşımak, ülkede uzay sanayi ekonomi sistemini daha da geliştirmek ve bir uzay teknolojisi geliştirme bölgesi kurmak da hedefler arasında yer alıyor.
Türkiye, 21. yüzyılla birlikte daha da yoğunlaştığı uzay faaliyetleri kapsamında kendi yerli ve milli uydusunu geliştirme, uzaya fırlatma, stratejik ürünlerine uzayda tarihçe kazandırmanın ardından şimdi de kendi uzay yolcularını Cumhuriyet’in 100. yılında gönderme hedeflerini gerçekleştirme aşamasına geldi.
Ayrıca ülke 2012’de uzaya fırlattığı istihbarat uydusu GÖKTÜRK-2 ile dünyada uydu üretme kabiliyetine sahip sayılı ülkeler arasına girdi.
2021’de başarılı şekilde uzaya fırlatılan Türksat 5A uydusu ile faal haberleşme uydularının sayısı 4’e yükseldi.
TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirilen, savunma, afet yönetimi, çevre ve şehircilik ve tarım ve ormancılık alanlarında hizmet verecek ilk yerli ve milli yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu İMECE bu yıl fırlatıldı.
Yerli ve milli Türksat 6A haberleşme uydusunun fırlatılması için de gün sayılıyor. Uydunun uzaya fırlatılmasıyla Türkiye, uzayda kendi uydusuyla temsil edilen 10 ülkeden biri olmayı hedefliyor.
Uydu teknolojilerinin alt bileşenleri ve yazılımlarını yerli ve milli üretmek üzere de çalışmalar yapan Türkiye, bunları üniversiteler, TÜBİTAK Uzay, TÜBİTAK SAGE, ASELSAN, TUSAŞ, TÜRKSAT ve ROKETSAN gibi kuruluşlarla da işbirliği halinde yürütüyor.
Birleşmiş Milletler tarafından 1999’da kabul edilen Dünya Uzay Haftası, insanlığın uzaya doğru açılmasında dönüm noktası olan iki olaya işaret ediyor. Bunlardan ilki 4 Ekim 1957’de dünyanın ilk yapay uydusu Sputnik 1’in uzaya fırlatılmasıyla uzay keşfinin yollarının açılması, ikincisi 10 Ekim 1967’de Ay ve Gök Cisimleri Dahil Uzayın Keşfi ve Kullanımı İçin Devletlerin Faaliyetlerini Düzenleyen İlkeler Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi olarak tarihte yerini aldı. Bu tarihler özel hafta olarak ilan edildi.
Bu yıl, Dünya Uzay Haftası Derneği (World Space Week Association) tarafından etkinliklerin teması “Uzay ve Girişimcilik” olarak belirlendi.